Bünyamin BERK
  Kardeş Kıskançlığı
 

Kıskançlık,bir heyecan biçimidir. Kıskançlık heyecanı,kızgınlık sonucu oluşan,insana yönelik bir içerleme tutumu olarak tanımlanabilir. Kıskançlığın sebebi ve ifade biçimi büyük ölçüde psiko-sosyal etkileşim ortamıyla çocuğa yöneltilen uyarımlara bağlıdır. Kıskançlığı oluşturan ortam çoğu kez toplumsal kaynaklı olup,özellikle çocuğun sevdiği kişileri içerir.

 

 

Kıskançlık beklenen ilgi,sevgi ve şefkat eksikliğine verilen doğal bir yanıttır. Bireyin sakladığı kızma duygusu,gücenme olarak da tanımlanabilir. Kıskançlık olayında bazı korkular sık sık hiddetle birleşir. Kıskanç birey,sevilen bireyle ilişkilerinde kendini tedirgin hisseder ve bu kişinin sevgisi karşısında kendi statüsünü kaybedeceğinden korkar

 

 

Dışarıya yönelik kıskançlık her zaman insanları,özellikle çocuğun sevgi beslediği kişileri ilgilendiren bir olaydır. İlk çocuklukta kıskançlık,anne-babayı ya da kendisine bakan bireyleri içerir. Çünkü;çocuk ilgi ve şefkati arzular,sıklıkla kendini diğer bir çocukla kıyaslama içinde bulur. Küçük çocuklarda kıskançlık ise,genellikle 2-5 yaşları arasında yeni bir kardeşin gelmesinden kaynaklanan çok genel bir duygusal deneyimdir.

 

 

Küçük kardeşe duyulan kıskançlık,çocukların yaşamında en yaygın kıskançlık örneğidir. Bu kıskançlık türünde,çocuk genellikle saldırgan biçimde davranır. Kardeşine vurma,ısırma sık rastlanan davranışlardır. Kardeş kıskançlığı nedeniyle çocukta görülebilecek emekle ,bebekçe konuşma, biberonla beslenmeye dönme, altını ıslatmak tırnak yeme,parmak emme v.b. gibi bebekleşme ve gerileme belirtileri,çocuğun ruh sağlığını büyük ölçüde etkiler. Bu sebeple,anne ve babanın daha kardeş dünyaya gelmeden,çocuklarını bu konuda hazırlamaları,doğum sonrası bebeğin(beslenme,temizlik,giyim gibi)kontrollü bir şekilde büyük kardeşe yaptırmaları en uygun çözümdür. Bununla birlikte yeni bebeğin gelişme hazırlamada çocuğa yeni bir kız ya da erkek kardeş olacağını ve onunla oynayabileceğini söylemek her zaman kıskançlığı gidermez,fakat körükleyebilir. Küçük bir çocuk,bu olayın hayatına getireceği değişiklikleri algılayacak kadar olgunlaşmış ve deneyimli değildir.

Kıskançlık karşısında anne babalar,kızgınlık .katılık,müdahale etmeme konusunda tereddüte düşerler. Kardeş çatışması nedeni aranarak yok edilebilir Ancak her şeyden önce bilinmelidir ki,kıskançlık doğal bir duygudur

 

Kardeş doğumunu izleyen kıskançlıkta .bebeğin doğumuyla ilgili tüm ilgiler ona çevrilir. Anne,hastaneden döndükten sonra,hep bebekle meşgul olur Bunlar büvük çocuğun gözünden kaçmaz. Uzun süre çocuğa,kardeş doğumundan güzel bir olay olarak söz edilmiştir. Ama ne var ki çocuk,bebeğin kendi yerini almakta olduğunu görmeye başlar Kıskançlık duyguları ile birlikte gizli düşmanlık duygusu yerleşir. Zaman zaman gözlenen bu duygu,koşullar uygun olduğu ölçüde saldırganlık şeklinde ortaya çıkar Daha sonra kavga şekline dönüşür

Kardeş kıskançlığından doğan düşmanlık,bazen kardeşe değil de,anneye yönelir.

 

 

Bunun sonucunda çocuk,söz dinlemez, yatağını ıslatır, yemek yemez. Tüm bu davranışlarıyla çocuk,dikkat çekmeye çalışır Bunun yani sıra,düşmanlık kendine de dönebilir. İçe kapanır yada kendinde doyum arar. (tırnak yeme,parmak emme,mastürbasyon)Aile içinde hep en küçüğün tercih edildiği göze çarpar Doğal olarak anne,en küçüğe daha belirgin bir sevgi ve özen gösterme eğilimindedir. Fakat bu gerçek bir tercihin kanıtı değildir. Eğer en küçük,diğerlerinden daha güzel,daha zeki,daha becerikli ise,bu özellik belirtilmemelidir; kıskançlığı arttırır,düşmanlık gösterilerine ve gerileme belirtilerine sebep olur.

 

 

Çocuğa geri plana itildiği değil,aile için de her zaman yeri olduğu hissettirilmelidir. Büyük olduğu sorumluluklara sahip olduğu gösterilmelidir. Sorumluluklar abartılmama- lı,çocuk,anneyle birlikte küçüğü korumalı,ona bilgi vermelidir.Baba baskısı egemen olan bir ailede büyüyen çocukta dışkı kaçırma(encopresis),elle tırnaklarını koparma,okul başarısızlığı, aşın hareketlilik,yalan ve çalma gibi davranış bozukluklarına rastlanmaktadır.

Kardeş Kıskançlığında Tehlike Yaratabilecek Durumlar

 

 

1-Kardeş kıskançlığını arttıran evlat ayrımı,

2-Anne-babanın anlaşmazlığı,çocukların taraf tutmaya zorlanması,

3-Anne-babanın kardeşliğe karşı ilgisiz tutumu.

 

 

Kardeş sayısı ve cinsiyet birbirinden ayrı ele alınmamalıdır. Önemli olan,bir çocuğun üç kardeşin en büyük olması değil,üç kız kardeşin ağabeyi durumunda olmasıdır.Kıskançlık aslında bir çocuğun anne ve babasının tek sevgili varlığı olma isteğinden doğar. Daha çok ayrıcalığa sahip olan ağabeye özenilir,gıpta edilir. Aynı şekilde daha çok korunan ve özenilen bebeğede davranılır. Burada çocukların beklediği eşit sevgiden Çok bağımsız ilgi ve özel olarak sevilme özlemidir. Anne veya babanın çocuğuyla baş başa geçireceği birkaç saat ebeveyn-çocuk bağını pekiştirir ve kıskançlıktan doğan huzursuzlukları azaltır.

 

 

Geselle göre : ‘Bir ailede iki veya daha fazla çocuk varsa en becerikli anne .her kişiliği ayrı ayrı geliştirebilen annedir.' Burada ne birini kırıp diğerini teşvik etmek, ne de birinin tarafını tutup. diğerini örnek göstermek söz konusudur. Her çocuk tek başına ele alınmalıdır. Bu kanıda olan uzmanlar arasında Podolsky Sewall ‘ve Freud sayılabilir. Podolsky. yaş farkı. 1,5 ile 3 yıl arasındayken kıskançlığın çok daha şiddetli olacağını belirtmiştir. Sewall de bu yaş aralığının en duyarlı .en kolay etkilenebilir bir dönem olduğunu saptamıştır. Freud»Normal olarak çocuğun kardeşine olan tutumu kardeşiyle arasındaki yaş farkının basit bir fonksiyonudur diye yazar. ‘Yaş farkı yeterince büyük olduğunda büyük kız çocuğu. Yeni doğmuş zavallı yardıma muhtaç bebeğe karşı içgüdüsel annelik duygularının uyandığını hissedecektir.Bazı görüşme çalışmalarının sonuçları, çocukların kardeş doğumlarına gösterdikleri tepkilerinin davranış problemlerinde artışla birlikte bağımsız davranışlarında artış olduğu biçiminde özetlenebilir.

a-Çocuksu davranışlar gösterirler.

 

KISKANÇ ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞLAR

b-Geceleyin uykusuzluk göstermeye, korktuğunu ,üşüdüğünü, acıktığını söyleyerek anne-babasını rahatsız eder.

c-Daha önce kendi hizmetlerini yapabildiği halde yapamaz olur.

d-Yeni doğan çocuğa açıkça düşmanlık gösterme, bedeni yaralamalara yol açar. Çeşitli nedenlerle kızma, ağlama, kırıp-dökme.

 

f-Sürekli olarak huzursuzluk duyma
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol